7 Mayıs 2012 Pazartesi

Asteriks ve Oburiks finansal piyasalara karşı!

Bugün finansal piyasalar Avrupa’daki seçimlerden etkilenmiş bir görüntü çizerek herkesi heyecanlandırdı. Seçimlerden çıkan sonuçların piyasaların geleceği üzerinde etkili olacağını sananlar kara kara ne yapacaklarını düşünmeye başladılar bile. Peki, gerçekten piyasaların yakaladığı olumlu hava gelen seçim sonuçlarıyla değişecek mi?

Bu sorunun yanıtını aşağıda anlattığımız hikaye ile sizlerin yorumuna bırakıyoruz.

Ünlü ABD’li yönetmen John Ford 1964 yılında BBC’de katıldığı bir televizyon programında şöyle demişti: “Hollywood coğrafik olarak tanımlayamayacağımız bir yerdir. Nerede olduğunu gerçekten bilmiyoruz.”

Küresel bir işleyiş mekanizmasına sahip olması nedeniyle tam olarak yerinin neresi olduğu konusunda şüpheler uyandıran Hollywood’un finansal piyasalarla benzerliğinin sadece coğrafik belirsizlik olduğu söylenemez. Finansal piyasalar bugün artık küresel bir lokalizasyon kazansa da, Hollywood ve finansal piyasaların tek ortak noktası bu değildir hiç şüphesiz. Çalışma şekillerinin tasfirlenebilen doğaları itibarıyla çok önemli bir ortak yönleri daha vardır: Varlıkları için çözüm üretme yetenekleri!

90’lı yılların sonu Hollywood sinemasının Avrupa sinemasına karşı büyük bir Pazar üstünlüğü kurduğu yıllardır. Fransız Oyuncular Birliği başkanlarından Jean-Paul Vignon bu başarısızlığın sebebini filmlere bağlamaktadır: “Eğer entelektüel saçmalıklar yerine daha iyi filmler yapılıyor olsaydı… insanlar Avrupa sinemasını izliyor olurdu.”

Vignon’un bu sözünün üzerinden birkaç ay geçmemişti ki, 3 Şubat 1999’da, değişik tür bir film Avrupa genelinde 764 salonda gösterime girerek bir anda herkesi şaşırtır. Bu film Fransız, Alman ve İtalyan ortak yapımı “Asteriks ve Oburiks Sezar’a karşı” (Asterix et Obelix vs. Caesar) adlı filmdir. Film kısa sürede dünya çapında 111 milyon dolarlık bir hasılata erişir. Bir çizgi roman uyarlaması olan film M.Ö. 50’de Galya’yı Roma’ya karşı savunan bir karakter ve çevresindekilerin hikayesini anlatmaktadır. Filmin başarısı Hollywood yapımcılarını tedirgin eder. Le Monde gazetesi o günlerde filmi Hollywood’un küresel gücüne karşı direnişin sembolü olarak görür. Herkesin merak ettiği tek bir soru vardır. Acaba bu film Hollywood’un küresel gücünü kırarak Avrupa sinemasının yükselişini ateşleyebilecek midir?

Fransa’da yapılan istatistikler her üç kişiden birinin bir Asterix çizgi romanı okuduğunu söylemektedir. Fransa’nın 1956’da uzaya ilk fırlattığı uydunun adı Asterix’ti. Tüm dünyada 100’e yakın dile çevrilen ve milyonlarca kopyası satılan Asterix, Hollywood’a karşı direnişin bir anda sembolü olmuştu. Avrupa filmleri içinde benzeri görülmemiş bu hasılat başarısı yapımcıları serinin devam filmini çekmeye yöneltti. Bütçe alabildiğine arttırılarak “Asteriks ve Oburiks: Görevimiz Kleopatra”nın çekimlerine başlandı. Herkes merakla bu filmi beklemektedir. Acaba Hollywood’a karşı Avrupa sineması popüler bir devrim gerçekleştirebilecek midir?

Filmin gösterime girmesinden birkaç hafta önce tuhaf bir şey olur. McDonald’s, Avrupa televizyonlarında yeni reklamını yayınlatmaya başlar. 60’ların başından beri Mc Donald’s reklamlarının baş karakteri ve şirketin maskotu Palyaço Ronald McDonald’s gitmiş, yerine Asteriks gelmiştir. McDonald’s, reklamlarında Asteriksi kullanarak kendine yerel bir hava, bir Avrupalı havası katmıştır. Çocuklar bu reklama bayılmışlardır. Fransız kahraman Asteriks neredeyse artık bir Hollywood starı olmuştur. O artık bir Galyalı olduğunu unutmuş, bir dünyalı gibi davranmaktadır.

“Asteriks ve Oburiks: Görevimiz Kleopatra” çıktıktan sonra tam bir hayal kırıklığı yaratır. Hiçbir gişe başarısı elde edemez. Asteriks’in Hollywood’a karşı başkaldırışı zayıflarken serinin üçüncü filmiyle iyice yok olur.

Bugün dünya borsalarında yaşanan çöküşün, seçimlerin estirdiği farklı yönlü rüzgarlar nedeniyle uzun dönemli olabilmesi düşük bir ihtimal gibi durmaktadır. Çünkü finansal piyasalar da tıpkı Hollywood gibi özel olanı genelleştirip kendi potasına almakta ustadır. Tıpkı Hollywood gibi yerinin neresi olduğu konusunda kimsenin açık bir cevap veremediği finansal piyasalar, varlıklarının devamı için çözüm üretmeye devam edecektir. Bu piyasaların belki de en doğal yönüdür.

Hiç yorum yok: