Birçok amatör yatırımcı kendi içgüdüsel yatırım kararlarını, profesyonel tahmincilerin analizleri sonucu ulaştığı kararlardan daha önemsiz görür. Tahmin yapmanın en önemli bilimi olduğu düşünülen teknik analizin içgüdülerden daha gerçekçi olduğunu kabul etmek aslında hiç zor değildir. Hiç şüphesiz teknik analizle bir insanın hayallerinden veya sanrılarından daha rasyonel bir öngörü yapılabilecektir. Bu nedenledir ki akıllı yatırımcıların daima teknik analizi kullanarak yatırım kararı verdiğini düşünürüz. Acaba gerçekten öyle midir dersiniz? Tüm başarılı yatırımcılar teknik analiz gibi yöntemleri mi kullanırlar?
Otomotiv ve elektronik sanayinde yarattıkları devrimle süper zeki insanlar olarak görülen Japonlar finans piyasalarının da mükemmel beyinleridir. 17.yüzyılda pirinç kontratlarındaki fiyatların değişimini gösteren “mum çubuklar”ı keşfederek teknik analizin doğmasına sebep olmuşlardır. Mum çubuklar bugün bile en sık kullanılan teknik analiz yöntemlerinden biridir. Böyle bir tarihsel zenginliğe sahip olmaları nedeniyle Japonların finans piyasalarındaki kararlarının da son derece mantıklı ve sağduyulu olduğu düşünülür. Finansal piyasaların giderek irrasyonelleştiği bir dünyada sizce Japonlar hala mükemmel düşünce ve araştırma ürünü kararlar ile mi yatırım yapmaktadırlar?
Piyasalarda “Japon ev kadını” kültünü yaratan en önemli ikon hiç şüphesiz Nui Onoue’dir. Yoksul bir aileden gelen Nui Onoue Osaka’da “Egawa” adlı küçük bir restoran işleten orta halli bir Japon’dur. Restoranına gelen müşterileri ile özel olarak ilgilenen bu konuşkan ve samimi kadın onlara yemekler hakkında bilgi verirken aynı zamanda at yarışı ve hisse senedi tahminlerinde de bulunur. Hangi atın kazanacağı ya da hangi hisse senedinin yükseleceği birçok müşterinin yemekten daha çok ilgilendiği şeydir aslında. Müşteriler Nui Onoue ‘nin bu tahminleri nasıl yaptığını sormadan önerilerine uymaya başlarlar. Belirttiği atlara ve hisse senetlerine yatırım yaparlar. Sonuç inanılmazdır. Nui Onoue’nin tahminleri oldukça başarılıdır ve müşterileri memnundur. Ünü yayıldıkça restoran bankacılarla dolmaya başlar. Bu bankacılardan biri onu bankaya davet eder ve her şey işte o gün başlar.
1987 yılı başlarında Nui Onoue, Industrial Bank of Japan şubelerinin birinden yaklaşık 7 milyon dolarlık bono satın alır. Bu kadar parayı nereden bulduğu pek bilinememektedir fakat bu son yatırımı değildir. Bankacılarla olan yakınlığı onu hisse senedi yatırımlarına yönlendirir. Aldığı bonoları bir sonraki yatırımının teminatı olarak bankaya verir ve hisse senedi alır. Daha sonra o hisse senetlerini tekrar teminata verir ve yenilerini alır. Bu süreç böylece devam eder. Nui Onoue’nin bu işlemleri ne kadar süre ve nasıl yaptığı anlaşılabilir değildir. Fakat bir süre sonra rakamlar yayınlanmaya başladığında, hisse senetlerine yatırdığı toplam tutarın 23 milyar dolar olduğu anlaşılır. Bu onu Japonya’nın en büyük bankalarının en büyük bireysel yatırımcısı yapmıştır. Artık bankalar Nui Onoue ile iş yapmak için restoranının kapısında kuyruğa geçmiştirler. Hatta bir aracı kuruluş olan Yamaichi Securities, bir elemanını restoranda daimi olarak görevlendirir. Sadece Onoue’nin değil, Japon bankacıların da aklı başından gitmiştir.
Bankalar en iyi analist ve yatırım danışmanlarını Nui Onoue’ye göndermekteydiler. Büyük bir kazan-kazan oyunu oynanıyordu. Hangi hisselere yatırım yapılacağına, restoranda sabaha kadar süren çalışmalar sonucu karar veriliyordu. Fakat bu çalışmalar ne teknik analiz içeriyordu, ne de diğer değerlendirme yöntemlerini. Şehrin en iyi bankacıları Nui Onoue ile birlikte kelimenin tam anlamıyla uçuyorlardı.
Nui Onoue, restoranda her gece düzenlediği seanslarda, hangi hisseye yatırım yapmaları gerektiğini öğrenmek için ruh çağırıyordu. Bu seanslara katılmayacağını söyleyen bankacılar bir daha Nui Onoue ile çalışamayacaklarını ve işlerini kaybedebileceklerini bildiklerinden sabaha kadar süren bu ruh çağırma ayinlerine katılıyorlardı. Nui Onoue, sabaha karşı seansa katılmış bankacılara ruhların kendisine açıkladığı hisse senedi isimlerini söylüyordu. Ertesi gün tüm bankacılar bu hisselere hücum ediyordu.
Japonya’nın büyük finansal kuruluşları bu oyuna 4 yıl kadar devam ettiler. Bu süre zarfında bankalar kredi musluklarını ardına kadar açtılar. Ne kadar çok kredi o kadar fazla komisyon geliri anlamına geliyordu. Ta ki 1991 yılında Nui Onoue’nin tutuklanmasına kadar. Nui Onoue mahkemede verdiği ifadesinde, hisse senedinin ne olduğunu bile bilmediğini ve bankacılar tarafından manipüle edildiğini söylemişti. Nui Onoue tutuklanırken Industrial Bank of Japan ve Töyö Shinyo Kinko adlı bankalar, bu Japon ev kadınına verdikleri krediler yüzünden iflas etmişlerdi.
Bugün birçok yatırımcı bilimsel teknikler yerine Nui Onoue kadar olmasa da sezgisel yöntemlere başvurmaktadır. Hangisinin daha başarılı olduğu şimdilik göreceli olsa da aşırı hırsın her ikisinde de kötü sonuçlar yarattığı açıktır.
O nedenle yatırım kararlarını verirken hangi yöntemi kullanmanın başarılı sonuç vereceğini açıklıkla öneremesek de, Nui Onoue’nin hatırlanmaması gerektiğini rahatlıkla önerebiliriz.
1 yorum:
Borsalar tarihinin en meşhur spekülatörlerinden sayılan Jesse L.Livermore, 1940 basım "How to trade in stocks" adlı kitabının girişinde mealen "Değişmeyen ve tekerrür eden esasen piyasa davranışları değil, insani duygulardır" yargısını dile getirir ve kitabın sonunda tavsiye babında şahsen kullandığı, grafiğe dökülmemiş fiyat takip çizelgeleri üzerinden kendi yöntemine göre destek ve direnç noktalarını nasıl tespit ettiğini gösterir.Tabii ki teknik analiz o dönemlerde yeni yeni gelişmekte ve yaygın olarak kullanılmamakta idi.Ancak günümüz şartlarında, bilginin tabana yayıldığı ve ulaşmanın kolaylaştığı bilişim çağında, teknoloji destekli karmaşık sistemlerin ürünü analizler hatta insan faktörünü denklem dışına çıkarmaya namzet system trading olgusu da hesaba katılarak, acaba günümüzde fiyat hareketlerini etkileyen ana unsur halen yatırımcı psikolojsi midir yoksa teknik analiz verilerini kullanarak topluca aynı kararları veren ve aynı piyasa davranışlarını sergileyen yatırımcılar yönünden psikoloji unsuru sizce ne derece etkili olmaktadır, kısaca teknik analiz bir sürü psikolojisi haline mi gelmiştir, bu hususta da bir inceleme yaparsanız konuyu zenginleştirirsiniz diye düşünüyorum, saygılarımla-Mustafa Gökhan İbeçoğlu
Yorum Gönder