Ekonomi başlıklarına bakıldığında gördüğümüz haberlerin çoğu çok üzücü. Finansal kriz tehlikeli bir dönemece girmiş gözüküyor. Şu anki haberlerden birkaçını verelim isterseniz. Yunanistan’da hastalar ilaç alacak para bulamıyor!.. Euro problemi çözülmezse dünya bu ay batar!.. Gıda fiyatlarındaki artış 2007’deki gibi bir gıda krizi yaşatabilir!.. Peugeot 8.000 işçi çıkarıyor!... Ve daha birçok üzüntü verici haber. Ama eminim bu haberlere derinden üzülen olmamıştır. Sadece bizi ilgilendirmediğini düşündüğümüz için mi kayıtsız kalıyoruz bunca habere? Yoksa bundan daha farklı ama pek farkına varmadığımız irrasyonel bir sebep daha var mı?
Birçok insanın umursamadığı felaketlerden biri de 2005 yılında Amerika’da yaşanmıştı. Ülke, tarihinin en büyük zararını yaşadığı kasırga faciası ile karşı karşıya kalır. Saatte 160 km. hızla esen Katrina kasırgası özellikle New Orleans ve çevresinde etkili olur. 1.836 kişinin öldüğü faciada tahmini rakamlarla 80 milyar doların üzerinde zarar oluşur. Birkaç hafta sonra yaralar sarılmaya başlamışken bu kez de Rita kasırgası gelir. Bölge komple bir çöküş yaşar.
Eyaletleri göle çeviren kasırga sonrası o bölgede yaşayan yakınlarından haber almak isteyen insanlar internete hücum ederler. Herkes bulabildiği online bir siteye yakınlarının adını, resmini veya onlar hakkında bilgi bırakarak yardım istemektedir. Ülkenin yardım kuruluşları bu çağrılara yanıt vermeye çalışıyorlardı elbette. Ama çağrıların birçok farklı internet sitesinde yer alması onlara ulaşmayı neredeyse imkansız kılıyordu. Binlerce siteye yayılmış çağrılara ulaşmak devlet görevlileri ve ilgili kurumlar için hiç kolay bir iş değildi. Yahoo ve Google bile kendi servisleri ile bu dağınık bilgi bombardımanına bir çözüm bulamamıştı. İnsanların iyi niyetli çabaları aşırı dağınıklık nedeniyle boşa gidiyordu.
Kasırgadan 3 gün sonra David Geilhufe adlı bir internet programcısı birkaç arkadaşını toplayarak bir internet sitesi oluşturdu. Bu internet sitesi diğer tüm internet sitelerindeki bilgileri topluyor, isim, yaş, konum, fiziksel özellikler gibi bilgileri birleştirerek sunuyordu. Binlerce siteye girilen bilgiler bu yazılım sayesinde tek bir siteye alınarak herkesin ulaşması sağlanmıştı. Google ve Yahoo gibi şirketlerin yapamadığını sıradan bir dahi yapmıştı. Milyonlarca kişi bu siteye giriş yaparak aradığı kişiyi ya da kendisinin hayatta olup olmadığını söylüyordu. İnternet sitesi devlet kuruluşları tarafından da kullanılmaya başlanmış ve eşgüdümü sağlayan bir yönetici konumuna gelmişti. David Geilhufe uygarlık tarihinin en büyük eşgüdüm ve bilgilendirme başarılarından birini elde etmişti. Peki, bugün birçok insanın hayatını kurtaran irrasyonel deha David Geilhufe nerededir dersiniz?
Sadece bir insanın hayatını kurtaran biri hakkında bile internette arama yaptığınızda onlarca makaleye rastlayabilirsiniz fakat David Geilhufe için tek bir makale bile bulamazsınız. İnsanlar, bu büyük dehaya gereken minnettarlığı nedense göstermemişlerdir. Onun hakkında biraz bilgi edinmek istiyorsanız yapmanız gereken Don Tapscott’un Wikinomics adlı kitabına bakmaktır. Peki uygarlık tarihinin yetiştirdiği bu irrasyonel hayat kurtarıcı neden kahraman olamamıştır?
Bu sorunun yanıtı yazımızın başında sorduğumuz toplumsal ekonomik felaketlere neden duyarsız olduğumuz sorusunun yanıtı ile aynıdır. Sosyal bilimcilerin “saptanabilir kurban etkisi” (the effect of Identifiability on Punishment) dedikleri olgu konunun en çarpıcı yanıtını verir. Bir kişinin yüzü, fotoğrafı ya da kişiliği hakkında bilgilere sahipsek onun acısını hissederiz. Hem davranışlarımızı hem de paramızı onun yararına kullanmakta tereddüt etmeyiz. Ama bilgi kişisel olmadığında tıpkı Katrina kasırgasında olduğu gibi fazla empati duymaz ve sorumluluk hissetmeyiz.
İşte son günlerde okuduğumuz bir çok ekonomik ve sosyal çöküş haberine kayıtsız kalmamızın ardındaki neden budur. Ya da kısaca Joseph Stalin’in dediği gibi: “Bir insanın ölümü trajedidir; bir milyon insanın ölümü ise istatistik!”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder