22 Kasım 2012 Perşembe

Kim Kardashian kadar yeteneksizim ama neden hala ünlü değilim?!

Fiyatını sorgulamadan alışveriş yaptığımız zamanlar çok azdır. Maliyet ve fiyat arasındaki mantıksal ilişkiyi sorgulamak beynimizin otomatik bir düşünce şekli gibidir. Fakat bu sorgulamayı yapmadığımız anlar da vardır. Mesela hisse senedi alırken…

Tim Harford, Görünmeyen Ekonomist (The undercover economist) adlı kitabında bir fincan kahve için ne kadar ödemeye isteklisiniz diye sorar. Diyelim ki 10 lira veriyorsunuz. Öyleyse basit bir fiyat maliyet ilişkisi yapalım. Kahve çekirdekleri, bardak, kapak, şeker, ineği yetiştirme maliyeti, aydınlatma, servis ücreti ve diğer maliyetleri ekleyelim. Sonra da 1 bardak kahve için maliyetin ne olacağını düşünelim. Yapılan araştırmalara göre 10 liralık bir bardak kahvenin maliyeti 1 liradan daha azdır. Aslında bu hesabı birçok insan yapıyordur ama sonuçta çok az insan fiyat ve maliyet arasındaki eşitsizliği yüksek bularak satın almaktan uzak duruyordur.

Bir hisse senedi de bir fincan kahve gibidir. Diyelim ki Apple hisse senedi almayı düşünüyorsunuz. 1 Apple hisse senedine ne kadar ödemek mantıklıdır sizce. Apple’ın şu anki değerinin 560 dolar düzeylerinde olduğunu bilerek zihinsel bir maliyet-fiyat sorgusu yapalım. Herkesin hayranı olduğu Apple ürünlerini yapmak için öncelikle malzeme, pil, bellek gibi hammaddelere ihtiyacınız olacaktır. Üretimin kendi fabrikalarında yapılmadığını düşünürsek toplu bir üretim maliyeti ve nakliye maliyeti de eklenmelidir. Hatta belki bu ürünleri tasarlamak için zeki adamlara birkaç ay/yıl boyunca ödenen ücretleri de eklemeliyiz. En sonunda da görünür bir gelecekte bu ürünlerden ne kadar satış ve kar elde edeceğimizi hesaplamalıyız. İşte 1 Apple hisse senedinin fiyatına böylece ulaşmış oluruz. Bu fiyatı bir bardak kahve hassasiyetiyle söylemek mümkün değildir ama oransal olarak ondan çok farklı olması da mümkün değildir. Bugün 560 dolar olan Apple hisse senedinin değeri böyle bir zihinsel hesaplama ile 50 dolardan fazla çıkmayacaktır. Bu çıkarımı hatalı bulanlar varsa eğer şirketin iki ay önce 700 dolar olan değerinden 140 doların bu kısa süre içinde nereye uçtuğunu açıklamaya başlayarak zihinsel sağlamalarını yapabilirler. Peki ortaya koyduğumuz bu modele göre aradaki yaklaşık 500 dolarlık fark neyi ifade ediyor?

Amerikalı magazin yıldızı Kim Kardashian bugün artık magazin sayfalarından daha fazla sosyoloji araştırmalarına konu olmaktadır. Kim Kardashian etkisi diye tanımlanan bir olgu çözülmeye çalışılmaktadır. Sosyoloji uzmanlarının sordukları soru oldukça basittir: “Hiçbir yeteneğe sahip olmayan biri sadece birkaç yıl içinde büyük bir imparatorluğu nasıl kurabilir?”

Kardashian, bir TV kanalının ev kadınları için hazırlanan klasik programlarından birini sunuyordu ve kendisini ailesinden ve arkadaşlarından başka kimse tanımıyordu. Aynı saatte diğer kanallarda benzer programları yöneten rakipleri ise oldukça ünlü kişilerdi. Kardashian bir şekilde rakiplerini alt etmeliydi ama hiçbir yeteneği olmayan biri bunu nasıl başarabilirdi?

Aslında bu sorunun yanıtını bilen tek kişi kanalın program yöneticisiydi. Normal şartlarda Kardashian’ı bu programa çıkarmaması gerekiyordu. Fakat böyle bir programa çıkması gereken ünlülerin talep ettikleri ücret o kadar yüksekti ki, o anda program yöneticisinin aklında yeşil ışık yanmıştı: “Hiçbir yeteneği olmayan birini star haline getirmek bir starı program için kiralamaktan daha ucuzdur.” İşte bu düşünce ile Kardashian kardeşlere büyük bir güç imparatorluğu yaratılmıştı. Bunu yaratırken de kullanılan malzeme sadece “popülerlik” denilen algılamaydı.

Apple’ın 560 dolarlık fiyatının arkasında, yarattığı ve sattığı harika elektronik eşyalar vardır. Ama fiyatı 560’a çıkaran tek etki bu değildir. Peki nedir sorusunu ekonomistlere sorduğunuzda şu yanıtı alırsınız: “Bu değer şirketin gelecekteki tüm satışlarından elde ettiği kazançların bugüne indirgenmiş halidir...” Fakat sadece iki yıl sonra bile Apple’ın nerede olacağını kimse bilemezken siz bunu nasıl biliyorsunuz diye sorduğunuzda ise ekonomistler bu kez şöyle diyeceklerdir: “Biz demiyoruz, piyasa diyor zaten!”

Ekonominin uzmanı sayılan ekonomistlerin bile bilemediği bir şeyi piyasa denilen profesyonelden amatöre birçok yatırımcı ve aktörün oluşturduğu kalabalığın bileceğini söylemek hayalciliğin daha ötesidir. Bir şirketin bırakın 10 sene veya 5 sene sonrasını, gelecek yıl nerede olacağını bile kestirmek mümkün değildir. Hele hele bunu konunun uzmanı olmayan birilerinin bilmesi hiç mümkün değildir. Öyleyse başta sorduğumuz soruyu yeniden soralım: Apple’ın fiyatı nasıl oluşuyor?

Kim Kardashian efsanesi nasıl yaratılıyorsa, hisse senetlerinin değeri de aynı şekilde oluşuyor aslında. Bir firmanın, insanların algılamasında yarattığı güçlü duygular, bu en basit haliyle popülerlik olarak ifade edilebilir, fiyatların oluşmasına ve anlık olarak değişmesine neden oluyor. Piyasalar denilen yapı ise bu tür şirketleri daima vitrine çıkararak popülerliklerine popülerlik katıyor. Ekonomistlerin, fiyatlar her tür bilgiyi yansıtıyor açıklaması acaba 2 ay içinde Apple’ın fiyatındaki 160 dolarlık düşüşün ne tür bir bilgiden kaynaklandığını da açıklayabilir mi? Hikaye dinlemek isteyenlere, evet…

Acaba “Apple hissesi alır mısınız” sorusu yerine, “1680 dolara 3 Apple hissesi mi, yoksa 1730 dolara 1 ons altın mı alırsınız” sorusunu sorsak Apple hissesine yatırım yapanlar ne derler? Soruların sadece cevabı duymak istediğiniz zaman var olabileceğini hatırınızdan çıkarmayın. Ve unutmayın ki gelecek aklını kullananlar için gerçek, hayalciler için umut doludur.

Soruyu duymak istediğinizde ise sorduğunuz asla şu olmasın: “En az Kim Kardashian kadar yeteneksizim ama neden onun kadar ünlü değilim?..”

Maalesef finansal piyasalar her gün kendine bu soruyu soran insanlarla dolmaya başladı…

2 yorum:

Adsız dedi ki...

yine harika bir yazı teşekkürler

Hacker62 dedi ki...

Mukemmel