Avrupa Birliği maliye bakanlarının Yunanistan konusunda anlaşma sağlayamaması yine piyasaların gündeminde. Endişeler yine artmaya başladı. Çünkü AB ve Almanya gibi lider ülkelerin çözmesi gereken tek sorun Yunanistan değil. Masada üç büyük sorun duruyor. Bunlardan ilki ve en önemlisi AB’nin devamlılığı. İkinci sorun Yunanistan’ın mali yönden desteklenerek euro birliğinin dışına çıkmamasını sağlamak. Üçüncü sorun ise diğer Avrupa ülkelerindeki kriz nedeniyle euro birliğinin ve dolayısıyla euronun dağılma ihtimali. İşte AB yöneticileri böyle bir ortamda Yunanistan’a gereken desteği vermeli miyiz diye düşünüyorlar. Birlik ülkeleri, vatandaşlar ve yatırımcılar da bu sorunun cevabını bulmaya çalışıyorlar. Ne dersiniz, sizce Birlik yöneticileri Yunanistan’ın bir türlü düzlüğe çıkamayan ekonomisini kurtarmalılar mı?
Aslında piyasaları tedirgin eden bu sorunun yanıtını bulmak oldukça kolay. Bu birçoklarına şaşırtıcı bir çıkarım gibi gelebilir. Ne yapılması gerektiği üzerine odaklanmak yerine AB’nin ne karar vereceğini söylemek yıldız falcılığından başka bir şey değildir diye düşünenler şüphesiz çoğunluktadır. Çünkü rasyonel bir ekonomist daima en iyi çözümü arar. Fakat çözüm bazen ortadadır ve onu görmek irrasyonel bir bakış açısı gerektirebilir. Evet, AB’nin Yunanistan konusunda hangi kararı vereceğini bilmek çocuk oyuncağı! İnanılmaz gibi gelse de 11 yaşındaki çocuk bile Yunanistan konusunda hangi kararın verileceğini kolayca bulabilir. Nasıl mı?.. Sadece biraz oyun teorisi ve davranışçı finans bilerek…
Japon elektronik firması Maspro Denkoh 2005 yılında elindeki kıymetli tabloları satmaya karar verir. 20 milyon dolar değerindeki tablolar içinde Picasso, Van Gogh, Cezanne gibi ressamların tabloları yer almaktadır. Bu tabloları satmak için iki büyük şirket Sotheby’s ve Christie’s firmaya başvurur. Fakat firma bu iki büyük müzayede evi arasında karar veremez ve firmalara şöyle bir bildirimde bulunur: “Tek el taş, makas, kağıt oyunu oynanacak ve kazanan resimleri satacaktır.”
Taş, makas, kağıt oyunu belki de her yaşta oynanan en yaygın el oyunlarından biridir. İki kişi ile oynanan bu oyunda eller taş, makas, ya da kağıt formuna sokulmadan önce yumruk yapılır, aynı anda üçe kadar yavaş yavaş sayılarak ele istenilen şekil verilir ve kazanan belli olur. Bu basit oyunda taş makasa, makas kağıda, kağıt da taşa üstün gelir. İşte Japon elektronik firması Maspro Denkoh’un müzayede evlerinden oynamasını istediği oyun budur.
Sotheby’s oyunu tamamen bir şans oyunu olarak değerlendirir ve kazanma şansını %50 olarak görür. Düşünceleri son derece rasyoneldir; böyle bir oyunda karşı tarafın ne yapacağını bilemezsin. Sonra da teklifini firmaya iletir. Sotheby’s’in teklifi kağıttır.
Şimdi sıra Christie’s’in teklifindedir. Fakat onlar Sotheby’s gibi bunun bir şans oyunu olduğunu düşünmezler ve tarihin en genç davranışçı finans ve oyun teorisyenlerini işe alırlar. Bunlar Flora ve Alice adlarında 11 yaşındaki ikiz kardeşlerdir. Flora ve Alice bu oyunu okulda öğrenmişler ve boş zamanlarında eğlenmek için oynamaktadırlar. Christie’s onlara eğer böyle bir oyuna katılsaydınız hamleniz ne olurdu diye sorar. Kızlar biraz düşündükten sonra makas yanıtını verirler. Christie’s teklifini makas olarak firmaya gönderir. Kısa bir süre sonra yanıt gelir. Kazanan Christie’s’dir.
Bu sonuca Christie’s de şaşırır. Çünkü bu hiç beklemedikleri bir sonuçtur. Şaşkınlıkla Flora ve Alice’e dönerler ve oyunu nasıl kazandıklarını sorarlar. Kızlar, doğru yanıtı bulmalarının çok kolay olduğunu söyleyerek üç aşamalı stratejilerini anlatırlar.
Taş psikolojik olarak en güçlü hissettiren seçenektir.
Eğer rakibiniz bir acemiyse; o, sizin taşı seçeceğinizi düşünür ve kendisi taşı yenecek olan kağıdı seçer.
Öyleyse sizin seçmeniz gereken makastır.
Flora ve Alice şansın doğasını basit bir yaklaşımla çözmüşlerdi. Onlara göre Sotheby’s acemiydi ve hataya düşecekti. Öyle de olmuştu.
İşte bugün Yunanistan’ı kurtarıp kurtarmamaya karar verecek olan Avrupa Birliği temsilcileri aslında masada üç seçenekle karşı karşıyalar ve oynamaları gereken taş, makas ve kağıt oyunu. Psikolojik olarak en güçlü hissettiren seçenek, yani taş, Birliğin her koşulda devam etmesi. Taşı yenecek olan kağıt rolündeki sorun ise euro birliğinin sona ermesi. Herkes bu iki sorun arasındaki düşünürken makas rolündeki seçenek olan Yunanistan’a gereken desteğin her koşulda verilmesi kazanan olacaktır. Çünkü Birliği yönetenler tecrübeli insanlar ve acemiler hangi seçeneği seçerse seçsin onlar neyi seçmeleri gerektiğini biliyorlar. Bunu daha önce de defalarca yaptılar.
Finansal piyasalarda sadece zayıf olanlar şansı suçlarlar. İyi ve kötü şans, iyi ve kötü seçimler sonrası geliyorsa yapmamız gereken biraz daha fazla düşünmek olabilir. Eğer Avrupalı liderler yaşadıkları krizi çözemiyorlarsa 11 yaşındaki herhangi bir çocuktan yardım alabilirler. O mutlaka çözümü bulacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder