18 Nisan 2012 Çarşamba

Columbia faciasından alınmayan ders!

IMF, Avrupa bankalarının 4 trilyon dolar varlık satması gerektiğini söylüyor. Bu neresinden bakılırsa bakılsın son derece büyük bir rakam. Satılacak aktiflerin ne olduğunu merak ediyorsanız hemen söyleyelim. 2000’li yılların başında başlayan ucuz ve kolay para politikaları bankaları büyük bir cazibe balonunun içine sokmuştu. Bankalar büyük bir hızla evden otomobile, şirketlerden yatırımlara kadar olabilecek her alanda krediler vermişlerdi. Kredi vermek bankaların görevi ve asli işiydi ne de olsa. Bir gün bu kredilerin bankaların batışına sebep olacağını kimse o anda düşünmemişti. İşte bu krediler ve onlar üzerine inşa edilen menkul kıymetler bugün satılması istenilen krediler.

Bu kredilerin hepsi elbette ki sıkıntıda değil. Ama bir kere güven sarsılınca kolay kazanılmıyor. Güveni sarsan şey ise subprime denilen dünya kredi hacminin %1’den bile daha azını oluşturan eşikaltı kredilerdi. Başlangıçta kimse bu kredilerin bu denli büyük bir krize neden olabileceğini düşünmemişti. Çünkü toplam krediler içinde payları düşüktü. Üstelik sigortalama vazifesi gören menkul kıymetleştirme de oldukça başarılı işliyordu. Peki nasıl oldu da bu krediler küresel bir kriz yarattılar?

Uzaya çıkan ilk uzay mekiği Columbia’nın düşmesine sebep olan neden, küresel finansal kriz için de aynen geçerliydi. Columbia 1 Şubat 2003’te 28.seferinden dönerken, inişe birkaç dakika kala havada infilak etmişti. Mekiğin fırlatıldığı 16 Ocak 2003 tarihinde gerçekleşen bir olay aslında bazılarının kafasına kabus senaryoları yerleştirmişti ama böyle bir sonu yine de kimse beklemiyordu. Fırlatılmasından kısa bir süre sonra mekikten kopan küçük bir köpük parçası mekiğin sol kanadına çarpmıştı. Bu çarpışın önemli olmayacağı ve gövdede herhangi bir delik oluşturmayacağı düşünülmüştü. Çünkü kopan köpük parçası sadece 440 gram ağırlığındaydı. Fakat küçük bir ayrıntı hesaba katılmamıştı. Mekiğin hızı.

Columbia’dan kopan bu ufak köpük parçası saatte 20.000 km. hızla giden bir mekikten kopmuştu ve hızın bu küçük kütle üzerinde yarattığı şiddet gövdede küçük de olsa bir delik açmıştı. Atmosferden çıkışta sorun yaratmayan bu küçük delik dönüş yolunda atmosfere girerken aşırı ısınmaya dayanamamıştı. Küçük bir deliğin böyle bir çöküş yaratacağını kimse düşünemezdi.

İşte finansal krize sebep olan subprime krediler de böyle küçük bir delikti kredilerin toplam büyüklüğü içinde. Bu nedenle de başlangıçta bu kadar önemsenmemişti. Ama kredilerin yüksek hızlı büyümesi bu küçük parçanın da hızını arttırmış ve çatlağı derinleştirmişti. Bu yüksek kredi hızı, sonunda küresel ekonomiyi tıpkı Columbia gibi patlatmıştı.

Hiç yorum yok: