Avrupa Birliği rating şirketlerini kontrol altına almak için yeni bir yasa üzerinde çalışıyor. Denetim şirketlerinde olduğu gibi rating şirketlerinin de firmaları dönüşümlü olarak derecelendirmesini istiyor. Rating piyasasında yeterli olgunluğa sahip şirket sayısının düşük olması nedeniyle uygulamanın zor ilerleyeceği endişeleri taşınıyor. Fakat eleştirilere rağmen yasanın geçeceği yönünde büyük inanış var. Acaba finansal sistemi bu denli etkileyebilen rating şirketlerinin nasıl bu kadar etkili bir hale geldiklerini biliyor muyuz?
John Moody 20.yüzyılın başlarında gazetecilik yaparken, gelişen ekonominin karmaşıklığını açıklayan ve yorumlayan yazılarıyla yatırımcıların dikkatini çekmişti. Çok geçmeden de kaybetmeyi sevmeyen yatırımcıları korumak üzere analitik becerilerini sergi¬lediği Moody’s adlı şirketi kurmuştu. Moody’s kurulan ilk rating şirketi değildi. Henry Varnum Poor, Standart&Poors adlı şirketi ile 1860 yılından beri bu işi yapıyordu ve piyasanın önemli bölümüne de hakimdi. Fakat John Moody yaptığı zekice bir buluşla bir anda kendini diğer şirketlerden ayırmayı başarmıştı.
John Moody, geliştirdiği bir model vasıtasıyla, kredi değerliliğini A’dan D’ye uzanan bir harf sistematiği ile ifade etmeye başlar. Bu kolay anlaşılır puanlama sistemi kısa sürede yatırımcıların tercihi haline gelir. Çünkü kredi değerliliğinin ardındaki karmaşık finansal matematik tüm dünyanın anlayabileceği şekilde alfabe düzeyine in¬dirgenmişti. Moody’s şirketlerin çıkardığı tahvilleri derecelendirerek ratingleri yatırımcılara satmaya başladığında, kimse arka plandaki hesaplamaları öğrenmek istememişti. Herkes bu sistemi çok sevmiş ve oldukça güvenilir bulmuştu. Zaman içinde olumlu rating verilen tahvilleri ihraç eden şirketlerin batması sisteme güveni biraz zedelese de sektörün hızlı evrimleşmesi, güvenin tekrar canlanmasına neden olmuştu. 21.yüzyılın başına kadar rating şirketlerinin yaşadığı bin¬lerce fiyasko onların şöhretinin artmasına mani olamadı.
Fakat yaşanan kriz rating şirketlerini derinden etkiledi. Suçlunun zaman zaman abartılı ratingleme yapan rating şirketleri olduğu düşünüldü. Bugün gelinen noktada ise rating şirketlerinin piyasa üzerindeki etkinliği azaltılmaya çalışılıyor. Bakalım bunda başarılı olunabilecek mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder