14 Nisan 2012 Cumartesi

Sinemalar kötü filmlerin bilet fiyatını neden düşürmez?

Ekonomiden anlayan ya da anlamayan herkesin kafasına takılan bir sorudur: “Neden sinema salonlarında berbat bir film ile kaliteli bir filme aynı bedeli öderiz?.. Arz talep yasası neden burada işlemez?..”

Sabit fiyat, klasik ekonomin açıklamadığı bir husustur. Çünkü arz talep teorisi şöyle işler. Eğer şampiyonluğa oynayan bir takım ile vasat bir takımın maç biletlerini aynı fiyattan satarsanız, muhtemelen vasat takımın maç biletleri elinizde kalacaktır. Peki öyleyse sinema biletleri neden aynı fiyattan satılır?

Bu sorunun yanıtı 50’li yıllara kadar gider. O tarihlerde Hollywood tarafından üretilen filmler kategorilere ayrılıp sinema salonlarına öyle gönderiliyordu. Ünlü oyuncuların oynadığı filmler A sınıfı, düşük bütçeli filmler B sınıfı, görüntü kalitesi B’nin altında olanlar C sınıfı ve hepsinden kalitesiz olan Z sınıfı filmler. O tarihlerde sinemalarda gösterilen filmlerin ücreti filmin sınıfına göre farklılaşırdı. En pahalı filmler A sınıfı filmlerdi. Diğerleri de kalitelerine göre daha düşük bilet fiyatlarına sahiptiler. Fakat bugün B sınıfı film yok. Stüdyoların çektikleri tüm filmler A sınıfı olarak kabul ediliyor ve aynı fiyattan sinemalarda fiyatlanıyor. Peki ama bu durumun değişmesi gerekmiyor mu?

Sinema salonları kazançlarının önemli kısmını bayilik anlaşmalarından kazanırlar. Bu nedenle sinemalar için öncelikli hedef daha fazla sayıda izleyici çekmektir. İyi bir film için bilet fiyatını yükseltme fırsatı, filmin kapalı gişe oynama fırsatına tercih edilmeyeceğinden bu tür filmlerde fiyat artışına gidilmez.

Öte yandan sinema salonları, kötü filmlerin bilet fiyatlarının düşürülmesinin izleyici sayısını arttırmayacağını düşünürler. Fakat bunun doğru bir düşünce olmadığı anlaşılmaktadır. Çünkü sinemalarda iyi iş yapmayan filmlerin DVD satışlarının daha sonra yüksek olduğu rakamlardan anlaşılmaktadır.

Sinema salonlarının bilet fiyatlarını, kötü filmleri için düşürmemesindeki bir diğer endişesi ise düşen fiyatların izleyicilerde karışık duygulara sebep olacağı yanılsamasıdır. İnsanların bilet fiyatı düşük bir film için “kötü bir film” etiketi yapıştırıp o filmi seyretmeyecekleri düşünülür. Ayrıca filmi üreten şirket, filmini B sınıfı olarak tanımlamazken sinemanın bilet fiyatını düşürmesi çıkar çatışmalarına da sebep olabilecektir.

İşte tüm bu sebepler filmlerin bilet fiyatlarının sabit olması sonucunu doğurur. Sanıyoruz bu anlaşılması ve yorumlanması güç fenomen, ekonominin irrasyonel beklentilerini karşılamaması nedeniyle yakın zamanda değişmek zorunda kalacaktır.

Hiç yorum yok: