18 Haziran 2021 Cuma

Davranışsal Ekonomi neolitik devrimi nasıl gerçekleştirdi?

 Jared Diamond'un kült kitabı "Tüfek, Mikrop ve Çelik" ile büyüyen bir nesilin bir türlü yanıtlayamadığı bir soruyu James C.Scott "Tahıla Karşı" adlı kitabında yeniden gündeme getirdi: "Eğer kafalarına silah dayanmadıysa neden aklı başında avcı-toplayıcılar sabit tarlalarda yapılan tarım ve hayvancılığın getirdiği sayısız angarya işi tercih ettiler?"


Bu sorunun yanıtı maalesef henüz verilebilmiş değil. MÖ 8. binyıllarda insanların avcı-toplayıcılığı terkedip tarıma ve hayvancılığa geçtiği, cilalı taş devri de denilen neolitik devrimi başlattıkları bilinmektedir. Peki ama her mevsim kendine kalorili gıdalar bulan avcı-toplayıcı nasıl oldu da gün boyu güneşin altında çalışan bir tarla işçisine dönüşüverdi? Sadece yaşaması için gerekli olan gıdayı bulup geri kalan zamanında dinlenmek yerine bir ton angarya tarla ve hayvancılık işinin altına girdi?


Umuyoruz arkeoloji, antropoloji, coğrafya veya tarih bilimleri belki bir gün kesin yanıtı vereceklerdir. Ama biz o zamana kadar beklemeyelim ve alternatif bir yanıtı Davranışsal Ekonomi biliminden faydalanarak ortaya koymaya çalışalım.


Neolitik devrim bilimsel otoritelerce savunulan ve  aşağıda açıklamaya çalışacağımız 4 aşamada gerçekleşti. Bizim burada yapacağımız şey, avcı-toplayıcıların hakim geçinme tarzı olarak tarıma nasıl geçtiklerini bu 4 aşamadaki davranışsal öğeleri öne çıkararak varsayımsal bir Davranışsal Ekonomi modeli kurarak yanıta ulaşmak. Hazırsanız, tarihin henüz yanıtlayamadığı bu sorunun cevabını Davranışsal Ekonomi ile ortaya koymaya başlıyoruz.


Davranışsal Ekonomi neolitik devrimi nasıl gerçekleştirdi?


1. Aşama - Sağ Kalma Önyargısı (Survivorship Bias)


Artık hikayemize başlayabiliriz. Avcı-toplayıcı karakterimize Himmet Abi diyelim. Himmet Abi, Bereketli Hilal'in alüvyonlu topraklarında yaşayan gününün yarısını avlanarak, geri kalanını dinlenerek geçiren neşeli bir abimizdi. Fakat o öğleden sonra yorgun argın döşeğinde dinlenirken aklına gelen fikrin tarihin akışını değiştireceğini eminiz o da fark etmemişti.


Davranışsal Ekonominin en önemli fenomenlerinden biri Sağ Kalma Önyargısı şeklinde tercüme edebileceğimiz Survivorship Bias'tır. Eski bir hikaye bu olguyu oldukça güzel anlatır. 2. Dünya Savaşında bombardıman uçakları düşmesin diye uğraşan Amerikalılar, operasyonlardan başarılı dönen uçaklara bakıyorlar ve mermi deliklerinin en çok kanatlarda, gövdede ve kuyruk kısmında olduğunu görüyorlardı. Yaptıkları çıkarım, "uçaklarımız en çok buralardan vuruluyor, öyleyse buraları zırhlandıralım" şeklindeydi. Fakat o sıralarda orduda görevli olan matematikçi Abraham Wald'ın fikri ise tamamen ters yöndeydi: "Bunlar zaten sağ salim dönen uçaklar, bunlar vurulmuş dönmüşler, sorunun nerede olduğunu görmek için esas düşen uçaklara bakmak gerekir" demiş ve problemi çözmüştü. Fakat insanoğlu bu hatayı her zaman yapagelmiştir. Başarıya odaklanıp neyin başarısızlık yarattığını hep göz ardı etmiştir. Tıpkı o gün Himmet Abinin yaptığı gibi.


Himmet Abi, "bu avcılık çok yorucu, acaba şöyle bir kaç hayvanı evin yanında beslesek fena mı olur, et yemek için artık o kadar yorulmayız," diye aklından geçirmiş ve hemen işe koyulmuştu. İlk hayvanlar koyun, keçi, inek ve domuzlar evcilleştirilerek ağıllarda beslenmeye başlanmıştı. Himmet Abinin keyfi yerindeydi. Fakat insanlık tarihinin en büyük Sağ Kalma Önyargısı tuzağına düştüğünü fark etmemişti. Artık onun için ağıldaki hayvanlar herşeyden daha değerliydi.


2. Aşama- Bağış Etkisi (Endowment Effect)


Himmet Abinin ağıldaki hayvanları artık onun en kıymetlileriydi. Fakat acaba yine bir düşünce hatası mı yapıyordu?


İnsanların sahip oldukları şeylere biçtikleri değerin, sahip olmadıkları aynı şeye göre her zaman daha yüksek olduğu Davranışsal Ekonomistlerin sayısız deneyle ortaya koydukları bir gerçektir. Bağış Etkisi denilen bu hata eldeki kuş daldaki kuştan iyidirin bilimsel tercümesi gibidir. İşte, Himmet Abi de bu hatayı yapıyordu. Artık ormandaki hayvanları unutmuştu. Kışın ayazında, yazın sıcağında geyik peşinde koşmayacaktı. Sığırlar ve koyunlar bakılıp beslenirken, otlaklara salınırken, yemlenirken ve korunurken aslında kimin kime hizmet ettiği öyle basit bir mesele değildi. Acaba hayvanlar mı Himmet Abiye hizmet ediyordu, yoksa Himmet Abi mi onlara?


3. Aşama- İşlevsel Sabitlik (Functional Fixedness)


Artık Himmet Abinin tek derdi hayvanlarıydı. Onları beslemek için, elleri ve dizlerinin üzerinde, her gün yabani otları ayıklıyor, gübre döküyor, kökleri açıyor ve suluyordu. 


Bir şeyin sadece alışılagelmiş amaç ve şekilde kullanılmasına sebep olan zihinsel eğilime davranışsal ekonomistler işlevsel sabitlik adını verirler. İşte, Himmet Abinin hatası da buradaydı. Hayvanları bakmak için giriştiği bu amansız çaba onu büyük bir paradoksun içine itmişti. Artık Himmet Abi evcilleştirdiği hayvanlar olmadan yaşayamayacağı gibi, hayvanlar da onsuz yaşayamayacaktı. Artık Himmet Abini hayvanları, Himmet Abinin kendini onlara adaması sayesinde, tatlı, uyuşuk ve miskin bir yaşam sürmeye başlamışlardı. Oysa Himmet Abi tarladaki angaryaların içinde gün boyu didişiyor, kıyamadığı hayvanlarının yerine otları yiyerek hayatını sürdürüyordu. Ah benim angaryacı himmet Abim, ah!..


4. Aşama- IKEA Etkisi (IKEA Effect)

Peki ama günlerinin yarısını avlanma kalan yarısını dinlenmeyle geçiren Himmet Abi nasıl olmuştu da gün boyu tarlada yaptığı bunca saçma işi sever hale gelmişti? 


Davranışsal Ekonomistlerin IKEA Etkisi dedikleri bir fenomen vardır. İnsanların kendi yaptıkları ürünlere hazır olanlardan daha fazla önem vermeleri olgusuna dayanır. Tıpkı IKEA'dan satın alıp saatlerce uğraştığımız o dolaba verdiğimiz değer gibi.


İşte, Himmet Abi de tam olarak IKEA etkisine yakalanmıştı. Hayvanların rahatı için ağıllar inşa ediyor, ateş yakıyor, ahırları temizliyor, onları beslemek için bitkiler ekiyor, biçiyor, hatta onları süslemek için takılar bile yapıyordu. Bir avcı-toplayıcı için ne kadar angarya iş varsa artık hepsini severek yapıyordu. E, doğal olarak neolitik devrimin gerçekleşmemesi için bir sebep de kalmamıştı. 


James C.Scott'ın girişteki sorusunun yanıtını sanıyorum verebilmişizdir. Neolitik devrimi yaparken avcı-toplayıcıların kafasına silah dayanmamış fakat Davranışsal Ekonomi dayanmıştı.


Ah Himmet Abi ah, ben sana ne diyeyim şimdi!..


2 Ocak 2021 Cumartesi

Davranışsal Finansa göre 2021'de burcunuzu ne bekliyor?

2021 yılı yeni ümitlerle geliyor. Artık yeni bir yılbaşı alışkanlığımız var: Burcumuza ve yıldız falımıza bakmak. Öyleyse gelin biz de burcumuza davranışsal finans açısından bakarak 2021'de bizi nelerin beklediğini şimdiden öğrenelim. 


Burçların temel karakteristikleri ile davranışsal finansın hatalarını birleştirerek 2021'de sizi finansal açıdan hangi olumsuzlukların beklediğini belirledik. Yatırım yapacak olanlar bu uyarıları okumadan lütfen yatırım yapmayınız. Unutmayın ki, hiçbir öngörü sizi yatırım kararlarınızdaki başarısızlıklardan Davranışsal Finans bilimi kadar iyi koruyamaz. Hazırsanız başlıyoruz.


KOÇ

Kararları yıkmaya eğilimli koçların Kumarbazın Yanılgısı (gambler's fallacy) adlı fenomene aşırı dikkat etmeleri gerekiyor. Birbirinden bağımsız olayların birbirini etkiledikleri gibi düşüncelere kapılmamaları gerekiyor. Az önce oldu gene olacak, az önce olmadığı için olacak, hiç olmadığı için olmayacak ya da hiç olmadığı için olacak şeklindeki düşünce tuzaklarına yatırım kararlarını verirken düşmemeleri gerekiyor.

Kararları yıkmayı seven koçların Kayıptan Kaçınma (loss aversion) denilen olguyu hatırlamaları gereken bir yıl geliyor. 100 lira kazanmaktansa 100 lira kaybetmemenin daha değerli olduğunu anlamaları onları daha başarılı kılacaktır. 

Egoist koçların Onaylama Önyargısından (confirmation bias) uzak durmaları gerekiyor. Sadece kendi dediklerinin doğru olmadığını, farklı bakış açılarının da doğru olacağını yatırım kararlarında hatırlamaları gerekiyor.

Alaycı ve isyankar koçların Ben Dememiş miydim Yanılgısına (hindsight bias) dikkat etmeleri gerekiyor. Gerçekleşmiş olayları gerçekleşmeden önce tahmin etmek gibi bir yanılgıya düşmemeleri olumlu olacaktır. "Altının düşeceğini sana dememiş miydim?" diye serzenişleri yerine böyle birşey demedikleri gerçeğini hatırlamaları yatırım kararlarının daha gerçekçi olmasına katkı sağlayacaktır. 


BOĞA

Yeterince esnek olmayan boğaları 2021 de bekleyen en önemli tehlike Çıpalama Etkisi (anchoring). Bildikleri ya da ilk öğrendikleri bilgiye çok fazla güvenmemeleri, yeni bilgilere açık olmaları, sabit kararlardan uzak durmaları gerekiyor. Bitcoin alırken en yakın arkadaşınızın değil analistlerin görüşünü de almayı unutmayın.

Orijinalite eksikliği olan boğaların Yakın Zaman Yanılgısı (recency bias) ile başları derde girebilir. Altının fiyatı artıyor demek ki gene artacak gibi düşüncelere kapılmamaları gerekiyor. Piyasaların yakın zamanda olan olaylara bakarak işlemediği gerçeğini hatırlamaları faydalı olabilir.

Kendine düşkün boğaların Benzerlik Yanılgısına (familiarity bias) önem vermeleri gerekiyor. Kendi fikirlerine banzeyen fikirlerin etkisi altında kalarak karar vermenin tehlikesini hissetmeleri gerekiyor. Piyasaların "amca oğlu, asker arkadaşı, kayınçosu" yoktur.

Tembel boğaların Ulaşılabilirlik Kestirme Yoluna (availability heuristic) sapmamaları gerekiyor. Bilimsel verilere değil akla ilk gelen düşüncelere takılmanın düşünce tembelliğine götürdüğü unutulmamalıdır. Bir uçak kazası haberinin medyada geniş yer bulması uçakları arabadan daha güvensiz kılmaz.


İKİZLER

Yüzeysel düşünmeyi adet edinmiş ikizlerin Öykü Yanılgısı (narrative fallacy) adlı fenomenden uzak durmaları gerekiyor. "Ben alınca dolar hep düşüyor" düşüncesine kolay teslim olmamaları, kendi hikayelerinin piyasaların temel dinamiği olmadığı gerçeğini anlamaları yararlıdır.

Huzursuz ikizlerin Kayıptan Kaçınma (loss aversion) denilen olguyu hatırlamaları gereken bir yıl geliyor. 100 lira kazanmaktansa 100 lira kaybetmemenin daha değerli olduğunu anlamaları onları daha başarılı kılacaktır.

İki yüzlü ve kararsız ikizlerin Belirsizlik Etkisine (ambiguity effect) dikkat etmeleri gerekiyor. Olasılığını hesaplayamadıkları kararlardan uzak durmaları faydalı olacaktır. Mevcut işlerini bırakıp bilmedikleri yeni bir işe geçerken de bu hususu düşünmeleri önemlidir.

Havai ikizlerin Kontrol Yanılsamasından (illusion of control) uzak durması gerekiyor. Sonuçları kontrol edebileceklerine fazla güvenmemeliler. Borsadan anlarım deyince borsadan anlamış olunmuyor.


YENGEÇ

Israr etmeyi seven yengeçlerin Öykü Yanılgısı (narrative fallacy) adlı fenomenden uzak durmaları gerekiyor. "Ben alınca dolar hep düşüyor" düşüncesine kolay teslim olmamaları, kendi hikayelerinin piyasaların temel dinamiği olmadığı gerçeğini anlamaları gerekiyor.

Israrlı ve becerikli yengeçlerin Kayıptan Kaçınma (loss aversion) denilen olguyu hatırlamaları gereken bir yıl geliyor. 100 lira kazanmaktansa 100 lira kaybetmemenin daha değerli olduğunu anlamaları onları daha başarılı kılacaktır. 

Zayıf karakterli yengeçlerin Benzerlik Yanılgısına (familiarity bias) önem vermeleri gerekiyor. Kendi fikirlerine banzeyen fikirlerin etkisi altında kalarak karar vermenin tehlikesini hissetmeleri gerekiyor. Piyasaların "amca oğlu, asker arkadaşı, kayınçosu" yoktur.

Kendine acımaya meyilli ve  zayıf karakterli yengeçlerin Batık Maliyet Yanılgısına (sunk cost bias) yakalanmamaları gerekiyor. Yatırımınız zarar ediyor ama yaptığınız yatırım boşa gitmesin diye yatırım miktarını arttırıyorsunuz. Mesela hisse senedi aldınız düştü. Düşük fiyattan ortalama fiyatı düşürelim diyerek yeniden alıyorsunuz. Tekrar düşüyor. İşte o noktada gerekirse batık maliyete dur deyip hisse senedinizi satmanız faydalı olabilir. Battı balık yan gider deyip devam etmemeniz yararınıza olacaktır.


ASLAN

Sabit fikirli aslanların Çıpalama Etkisi (anchoring) denilen fenomenden uzak durmaları gerekiyor. Bildikleri ya da ilk öğrendikleri bilgiye çok fazla güvenmemeleri, yeni bilgilere açık olmaları, sabit kararlardan uzak durmaları gerekiyor. Bitcoin alırken en yakın arkadaşınızın değil analistlerin görüşünü de almayı unutmayın.

Kendini beğenmiş aslanların Kumarbazın Yanılgısı (gambler's fallacy) adlı fenomene aşırı dikkat etmeleri gerekiyor. Birbirinden bağımsız olayların birbirini etkiledikleri gibi düşüncelere kapılmamaları gerekiyor. Az önce oldu gene olacak, az önce olmadığı için olacak, hiç olmadığı için olmayacak ya da hiç olmadığı için olacak şeklindeki düşünce tuzaklarına yatırım kararları verirken düşmemeleri gerekiyor.

Aslanların Kayıptan Kaçınma (loss aversion) denilen olguyu yeniden hatırlamaları gereken bir yıl geliyor. 100 lira kazanmaktansa 100 lira kaybetmemenin daha değerli olduğunu anlamaları onları daha başarılı kılacaktır. 

Otoriter aslanların Donanım Etkisinden (endowment effect) korunmaları gerekiyor. Sahip oldukları finansal varlıkların olduğundan daha değerli görülmesi yanlış bir değerlemedir. Sahip olduğunuz araba başkasının benzer arabasından daha değerli değildir.


BAŞAK

Geleneklere sıkı bağlı başakların Çıpalama Etkisi (anchoring) denilen fenomenden uzak durmaları gerekiyor. Bildikleri ya da ilk öğrendikleri bilgiye çok fazla güvenmemeleri, yeni bilgilere açık olmaları, sabit kararlardan uzak durmaları gerekiyor. Bitcoin alırken en yakın arkadaşınızın değil analistlerin görüşünü de almayı unutmayın.

Aceleci başakların Şimdilik Yanılgısı (present bias) denilen fenomene dikkat etmeleri gerekiyor. Gelecekteki büyük ödüllerden vazgeçip şimdi elde edecekleri küçük ödüllere tamah etmemeleri gerekiyor. 

Tutucu başakların Statü Yanılgısını (status quo bias) göz ardı etmemeleri gerekiyor. Gerektiği zamanlarda mevcut durumu terkedip yeni bir duruma geçme sorumluluğunu almaları gerekiyor. Bir yatırımdan zarar ediyorlarsa zarar büyümeden mevcut zararla yüzleşip yeni bir yatırıma geçmeleri faydalı olabilir.

Kolay beğenmez başakların Donanım Etkisinden (endowment effect) korunmaları gerekiyor. Sahip oldukları finansal varlıkların olduğundan daha değerli görülmesi yanlış bir değerlemedir. Sahip olduğunuz araba başkasının benzer arabasından daha değerli değildir.


TERAZİ

Tesir altında kalmaya eğilimli terazilerin Sürü Psikolojine (herd behavior) kapılmamaya dikkat etmeleri gerekiyor. "Bu kadar insan yanılıyor olamaz" yerine "Herkes hatalı düşünüyor" deme vakitleri geldi artık. 

Başkalarının fikirlerinden kolay etkilenen terazileri bekleyen diğer önemli tehlike Çerçeveleme Etkisi (framing). Teraziler yatırım kararı verirken kendilerine sunulan bilginin sunuluşundaki cazibeye kapılmadan iyi düşünmeleri ve manipülasyona yakalanmamaları gerekiyor. Kararlarıyla her an yeniden yüzleşmeleri, zararları atıp kararları yeniden vermeleri gerekiyor.

Tembel terazilerin Statü Yanılgısını (status quo bias) göz ardı etmemeleri gerekiyor. Gerektiği zamanlarda mevcut durumu terkedip yeni bir duruma geçme sorumluluğunu almaları gerekiyor. Bir yatırımdan zarar ediyorlarsa zarar büyümeden mevcut zararla yüzleşip yeni bir yatırıma geçmeleri faydalı olabilir.

Kararsız terazilerin Batık Maliyet Yanılgısına (sunk cost bias) yakalanmamaları gerekiyor. Yatırımınız zarar ediyor ama yaptığınız yatırım boşa gitmesin diye yatırım miktarını arttırıyorsunuz. Mesela hisse senedi aldınız düştü. Düşük fiyattan ortalama fiyatı düşürelim diyerek yeniden alıyorsunuz. Tekrar düşüyor. İşte o noktada gerekirse batık maliyete dur deyip hisse senedinizi satmanız faydalı olabilir. Battı balık yan gider deyip devam etmemeniz yararınıza olacaktır.


AKREP

Dik kafalı ve ben merkezci akreplerin Çıpalama Etkisi (anchoring) denilen fenomenden uzak durmaları gerekiyor. Bildikleri ya da ilk öğrendikleri bilgiye çok fazla güvenmemeleri, yeni bilgilere açık olmaları, sabit kararlardan uzak durmaları gerekiyor. Bitcoin alırken en yakın arkadaşınızın değil analistlerin görüşünü de almayı unutmayın.

İhtiraslı akreplerin Kumarbazın Yanılgısı (gambler's fallacy) adlı fenomene dikkat etmeleri gerekiyor. Birbirinden bağımsız olayların birbirini etkiledikleri gibi düşüncelere kapılmamaları gerekiyor. Az önce oldu gene olacak, az önce olmadığı için olacak, hiç olmadığı için olmayacak ya da hiç olmadığı için olacak şeklindeki düşünce tuzaklarına yatırım kararları verirken düşmemeleri gerekiyor.

Sabit fikirli akreplerin Onaylama Önyargısından (confirmation bias) uzak durmaları gerekiyor. Sadece kendi dediklerinin doğru olmadığını, farklı bakış açılarının da doğru olacağını yatırım kararlarında hatırlamaları gerekiyor.

Yüksek analiz gücüne sahip akreplerin Analiz Felcine (analysis paralysis) yakalanmamaları faydalı olacaktır. Büyük resmi gözden kaçırıp detaylara aşırı önem vermek hataya sevk edecektir. Az laf çok iş filozof olmadığınız sürece önemli bir uyarı olarak algılanmalıdır.


YAY

Sabırsız yayların Şimdilik Yanılgısı (present bias) denilen fenomene dikkat etmeleri gerekiyor. Gelecekteki büyük ödüllerden vazgeçip şimdi elde edecekleri küçük ödüllere tamah etmemeleri gerekiyor.

Sorumsuz yayların Kumarbazın Yanılgısı (gambler's fallacy) adlı fenomene aşırı dikkat etmeleri gerekiyor. Birbirinden bağımsız olayların birbirini etkiledikleri gibi düşüncelere kapılmamaları gerekiyor. Az önce oldu gene olacak, az önce olmadığı için olacak, hiç olmadığı için olmayacak ya da hiç olmadığı için olacak şeklindeki düşünce tuzaklarına yatırım kararları verirken düşmemeleri gerekiyor.

Ani ilgi çekmeyi seven yayların Yakın Zaman Yanılgısı (recency bias) ile başları derde girebilir. Altının fiyatı artıyor, demek ki gene artacak gibi düşüncelere kapılmamaları gerekiyor. Piyasaların yakın zamanda olan olaylara bakarak işlemediği gerçeğini hatırlamaları faydalı olabilir.

İyi niyetli yayların Bandwagon Etkisine kapılmamaları gerekiyor. Elalem diyor diye bir şey doğru olmuyor. Çiftlikbank olayında yatırım yapanların tek kriteri "bu kadar insan yanılıyor olmaz"dı. Ama yanıldılar maalesef.


OĞLAK

Dik başlı ve eğilmez oğlakların Öykü Yanılgısı (narrative fallacy) adlı fenomenden uzak durmaları gerekiyor. "Ben alınca dolar hep düşüyor" düşüncesine kolay teslim olmamaları, kendi hikayelerinin piyasaların temel dinamiği olmadığı gerçeğini anlamaları gerekiyor.

Kuşkucu oğlakların Kayıptan Kaçınma (loss aversion) denilen olguyu hatırlamaları gereken bir yıl geliyor. 100 lira kazanmaktansa 100 lira kaybetmemenin daha değerli olduğunu anlamaları onları daha başarılı kılacaktır. 

İhtiraslı oğlakların Yakın Zaman Yanılgısı (recency bias) ile başları derde girebilir. "Altının fiyatı artıyor, demek ki gene artacak" gibi düşüncelere kapılmamaları gerekiyor. Piyasaların yakın zamanda olan olaylara bakarak işlemediği gerçeğini hatırlamaları faydalı olabilir.

Sert ve eğilmez oğlakların Kör Nokta Hatasından (blind spot bias) uzak durması gerekiyor. Başkalarından daha üstün olduklarını düşünmeleri yatırım kararlarında olumsuzluklarla sonuçlanabilir. Kimse yoğurdum ekşi demese de bunu ayırt ediyor olmaları başarıya götürecektir.


KOVA 

Sabit fikirli kovaların Çıpalama Etkisi (anchoring) denilen fenomenden uzak durmaları gerekiyor. Bildikleri ya da ilk öğrendikleri bilgiye çok fazla güvenmemeleri, yeni bilgilere açık olmaları, sabit kararlardan uzak durmaları gerekiyor. Bitcoin alırken en yakın arkadaşınızın değil analistlerin görüşünü de almayı unutmayın.

Dikkat çekmeye meyilli kovaların Kumarbazın Yanılgısı (gambler's fallacy) adlı fenomene aşırı dikkat etmeleri gerekiyor. Birbirinden bağımsız olayların birbirini etkiledikleri gibi düşüncelere kapılmamaları gerekiyor. Az önce oldu gene olacak, az önce olmadığı için olacak, hiç olmadığı için olmayacak ya da hiç olmadığı için olacak şeklindeki düşünce tuzaklarına yatırım kararları verirken düşmemeleri gerekiyor.

Umulmadık gariplikler yapmayı seven kovaların Belirsizlik Etkisine (ambiguity effect) dikkat etmeleri gerekiyor. Olasılığını hesaplayamadıkları kararlardan uzak durmaları faydalı olacaktır. Mevcut işlerini bırakıp bilmedikleri yeni bir işe geçerken de bu hususu düşünmeleri önemlidir.

Çılgın ve kendini beğenmiş kovaların Kendine Aşırı Güven Hatasına (overconfident) düşmeleri çoğu zaman felaketle sonuçlanır. Kendine aşırı güvenmenin altındaki sebeplerden birinin kendine güvensizlik olduğunu da yatırım kararlarını verirken hatırlamaları iyi olacaktır. 


BALIK

Zayıf arzulara sahip balıkları bekleyen en önemli tehlike Çerçeveleme Etkisi (framing). Balıklar yatırım kararı verirken kendilerine sunulan bilginin sunuluşundaki cazibeye kapılmadan iyi düşünmeleri ve manipülasyona yakalanmamaları gerekiyor. Kararlarıyla her an yeniden yüzleşmeleri, zararları atıp kararları yeniden vermeleri, arzularına kolay yenik düşmemeleri gerekiyor. 

Kolay dağılan balıkların Kumarbazın Yanılgısı (gambler's fallacy) adlı fenomene aşırı dikkat etmeleri gerekiyor. Birbirinden bağımsız olayların birbirini etkiledikleri gibi düşüncelere kapılmamaları gerekiyor. Az önce oldu gene olacak, az önce olmadığı için olacak, hiç olmadığı için olmayacak ya da hiç olmadığı için olacak şeklindeki düşünce tuzaklarına yatırım kararları verirken düşmemeleri gerekiyor.

Merhametli ve belirsizliklerle dolu balıkların Ulaşılabilirlik Kestirme Yoluna (availability heuristic) sapmamaları gerekiyor. Bilimsel verilere değil akla ilk gelen düşüncelere takılmanın düşünce tembelliğine götürdüğü unutulmamalıdır. Bir uçak kazası haberinin medyada geniş yer bulması uçakları arabadan daha güvensiz kılmaz.

Karamsar ve çekingen balıkların Saf Gerçekçilik Hatasına (naive realism) yakalanmamaları olumlu olacaktır. Kapitalizm kumarhanedir deyip parayı yastık altında tutmak bütün paralar yok olacak bir tek altın kalacak deyip bütün parayı altına yatırmak öngörülemez sonuçlara götürebilir.


Çiçero'nun dediği gibi: Hiç kimse bir yıl daha fazla yaşayacağını düşünmeyecek kadar yaşlı değildir.

Herkese iyi seneler!

1 Ocak 2021 Cuma

Davranışsal finans eğitimleri neden faydasızdır?

Covid'in yarattığı oynak finansal ortam ile birlikte herkes hatta evde baktıkları kedi köpekleri bile davranışsal finans uzmanı oldu ve sanal ortamlarda eğitim vermeye başladı. Tek bir kitap okuyarak bile kendinizi uzman hissedeceğiniz bir alan olduğu için sosyal medya posta kutularınız eğitim davetleriyle dolu. Davranışsal finans eğitimlerinin yarattığı gürültülü ortamda "masum öğrenci"nin stratejisi nasıl olmalı? Bu eğitimler faydalı mı? 


Davranışsal finans eğitimlerinin içeriklerini incelediğimiz zaman tamamının temel bilgileri herhangi bir kitapta anlatılan şekliyle bir aktarımcı aracılığıyla öğretmeye çalışan bir formata sahip. Eğitimcilerin zaten finansal piyasa tecrübesi olmadığı için anlatılanlar teoriden öteye gidemiyor. Hal böyle olunca da insanların yüzyıllardır bildiği konular yeni bir keşifmiş gibi sunuluyor. Gelin isterseniz bu eğitimlerde anlatılan şeylere biraz daha yakından bakalım ve bu eğitimlerin neden zaman ve para kaybı olduğunu yakından görelim.


Bu eğitimlerin tamamı şu soruyu sorarak başlar: "İnsan rasyonel bir varlık  mıdır?" Böyle bir soruya verilecek cevap, "hamile misiniz" sorusuna verilecek "az çok hamileyim" ya da "önemli oranda hamileyim" cevabı gibi retorik kabilinden bir yanıt içermekten öteye ne verebilir ki? 


Bu soruya yanıt arandıktan sonra yatırımcıların hangi hataları yaptıkları anlatılmaya çalışılır. Bu hatalar davranışsal finansın bakış açısından son otuz yılın yeni keşifleriymiş gibi sunulur. Ama bunların tamamının Ezop masallarından beri bilinen şeyler olduğu gözden kaçırılır. Yani bir davranışsal finans eğitiminden sadece on yaşındaki çocuğunuzun okuduğu hikayelerden öğrendiklerinden daha fazlasını öğrenemezsiniz. İsterseniz gelin beraber görelim.


İlk önce öğreneceğiniz teori Çıpalama Etkisi (anchoring) denen fenomendir. Zihnin belli bir bilgiye kilitlenmesi durumunu anlatır. Şimdi düşünelim bu tür bir bilgi ne kadar yeni olabilir? Aslında size öğretilen şey 20. yüzyılda bir bankada çalışan "musahipzade ali efendi"nin bankaya olan borcunu ödemesi için telefonun öteki ucundaki borçluya, "Derhal borcunu yatır, gelirsem oraya alırım damını mamını," demesiyle verdiği icra korkusu mesajından başka birşey değildir. Şimdi böyle bir bilgi ya da onun veçheleri size yeni ne öğretebilir?


Sürü psikolojisi (herd behavior) bir diğer konudur. İmam cemaat ilişkisi ya da sürüden ayrılanı kurt kapar fenomeni zaten yüzyıllardır bilinen bir konudur. Daha detaylı bilgi edinmek isteyenler Gustave Le Bon'un 1895'te yazdığı "kitle Psikolojisi" kitabını okuyabilirler. Bu konuyla ilgili yeni bir teori bulunmayalı bir asırı geçmiştir.


Çerçeveleme etkisi (framing) öğretilen bir başka konudur. Karar vericilerin konunun kendilerine sunuluş şekli ekseninde karar vermeleri gerçeğini anlatır. İnsanları manipüle etmenin tarihi insanlık kadar eski olduğu herkesin bildiği bir konudur. Yoğurdun üzerine %90 yağsızdır yerine %10 yağlıdır yazmanın daha kötü olduğunu öğrenmek için eğitim almak sanıyorum ortaokul seviyesinde bir karar olacaktır.


Davranışsal finansçıların anlatmaktan en sevdiği konu, kayıptan kaçınma (loss aversion). Neymiş insanlar 10 lira kazanmaktansa 10 lira kaybetmemeyi tercih ederler. Dimyata pirince giderken eldeki bulgurdan olmayın diyeli kaç yüzyıl geçti atalarımızın. Ama efendim Daniel Kahneman Nobel aldı bunu bulduğu için, o kadar basit değil yani... Valla, orası sana kalmış.


Davranışsal finansçıların en çok ekmek yediği konulardan biri de kumarbazın yanılgısıdır (gambler's fallacy). Size şunu öğretirler: "Efendim, parayı yüz kere attık hepsinde yazı geldi, bir kere daha atarsak yazı gelme oranı ile tura gelme oranı aynıdır." Kardeşim salak mısın sen, neden aynı olsun ki, yüz kere yazı geldiyse gene yazı gelir, para hileli demek ki diyen çıkmaz bu eğitimlerde. 


Kendine aşırı güvenin (overconfidence) yatırım kararlarında  büyük yanlışlara sebep olduğu ballandıra ballandıra anlatılır. Hele bir "fon yöneticilerinin kendilerini ortalamadan %70 daha iyi olarak değerlendirdikleri" abuk bir anket var ki anlatmaktan yorulmazlar. Efendim olur muymuş böyle saçmalık. E, ne cevap verecekti adam? Sana şimdi aynı soruyu sorsam, bir davranışsal finans eğitimcisi olarak kendini ortalamanın neresinde görüyorsun diye. Ne diyeceksin, altında mı? 


Teyit yanılgısı (confirmation bias) inandığımız gerçeklere yakın bilgileri kabul etmekle alakalı bir konu. Efendim neymiş, bilgi edinirken kendi görüşümüzü destekleyen şeylere inanır mışız. E, ne olacaktı? Adam para vermiş eğitimine gelmiş, şimdi iRRasyonel'de okudum bu eğitimler faydasızmış deyip eğitimi yarıda mı bırakacaktı?


İşte, katılacağınız bir davranışsal finans eğitiminde alacağınız bilgiler bunlardır. Çok net söylüyoruz, bu eğitimlerin tamamı içerikten yoksun, özgünlükten uzak, piyasa realitesinden habersiz, hedef kitlenin beklentisinden bihaberdir. Ezop masallarını okumanız ve bu eğitimlere vereceğiniz para ile birkaç ağaç dikmeniz daha faydalı olacaktır.


Latince bir deyişle son noktayı koyalım. Medice, cura te ipsum! Doktor, sen önce kendini iyi et!