27 Nisan 2009 Pazartesi

Piyasalar daha ne kadar bahane bulmaya devam edecek?



Global piyasalar bugün swain flu (domuz gribi) virüsüyle sarsıldı. Özellikle turizm, havayolu ve denizyolu taşımacılığı yapan şirketlerin hisse senetleri yeni bir SARS mı geliyor şüpheleriyle keskin düşüşler yaşadı. Buna karşın ilaç şirketlerinin hisseleri ise aynı tonda yükselişler gösterdi.

Her çeşit emtia, endeks ve göstergeyi finansal ürün haline dönüştürerek paketleyen global ekonomi, bu kez biyolojiyi piyasalara sürmüş görünüyor. Krizin başladığı Meksika’nın para birimi peso diğer paralar karşısında tarihi düşüşlerini yaşıyor. Mısır ve soya, emtia piyasalarında %5’in üzerinde değer kaybetmiş durumda. Plastik eldiven üreten Top Glove Corp. adlı şirket %12 değer kazanıyor. Et ve yiyecek üretenler ise düşüşte.

Piyasaların çöküşü tamamen salgın riskine bağlanmış bir görüntü var ortada. Bakalım insanlara ne zaman gerçekler anlatılmaya başlanacak. Bir süredir yazıyoruz, müdahaleler artık sonuç vermiyor. Baş aktörler piyasanın doğal akışına bırakılması gerektiğini düşünüyorlar. Yani çöküşe devlet müdahalesi yapılmasın istiyorlar. Böylece taşların yerine oturacağı öngörülüyor.

Goldman Sachs’ın bugün açıklanan risk artışı rakamlarının bu açıdan yorumlanması gerekiyor. Krizi yaratan ve yöneten neredeyse tüm CEO’ların bir zamanlar çalıştığı bu şirketin türev işlemler portföyünün risk düzeyinin VaR yöntemine göre artışı, tamamen şirketin gelecek dönemlerdeki doğal piyasa koşulları üzerine kurduğu senaryolar sonucu girdiği işlemlerin bir sonucu olarak değerlendirilmelidir. Sanırız büyük bir çoğunluğunu da herkesin yükselmesini beklediği piyasalarda alınan kısa pozisyonlar oluşturuyordur.

Saygıdeğer bir think-tank kuruluşunun “Dünyanın sonu geliyor!”,
Marketwatch’un “Piyasalar dünyanın sonunu umursamıyor!”,
Goldman Sachs analistinin “Ralli zamanı!”
Dünya Sağlık Örgütü’nün “Tehlike görmezden geliniyor!”,
Goldman Sachs baş analistinin “Nedensiz bir piyasa çöküşü. Ormanın dışında olduğumuzu düşünüyoruz!”

gibi karşıt veya savunulan gerçeklikleri umursamayan ya da abartan düşüncelerin neye hizmet ettiği sanırız anlaşılıyordur. İnsanlık tarihini değiştirebilecek biyolojik olguların ekonomi malzemesi yapılıp hisse senedi piyasaları paralelinde yorumlanması, Dünya Bankası Başkanı Zoellick’in belirttiği, önlem alınmazsa krizin insani bir felakete dönüşeceği uyarısının sanırız en açık göstergesi gibi duruyor.

Piyasalardaki dalgalanmanın swain flu ile hiç ama hiç alakası yoktur. Dünyanın en büyük döviz piyasası aktörü Deutsche Bank geçtiğimiz Cuma günü yatırımcılarına şu tavsiyeyi verdi: “Elinizde ne kadar emtia, bakır, petrol ve döviz sözleşmesi varsa satın!” Yapılabilecek tek şey var herhalde. Güvenmek ve satmak.

İnsanlar artık “en azından bir son” hayali kurarken, analistler her olumsuzluğu “beklentiler dahilinde” buldukları için bir türlü sona ulaşamıyoruz. Gerçeklerin gizlenmesi krizin dip seviyeye ulaşmasına mani oluyor. Yani yerel entelektüellikle söylersek, swain flu dünyanın sonuysa CDS, MBS, SIV ve subprime krediler de en az swain flu kadar bulaşıcı ve öldürücü.

Hiç yorum yok: