7 Haziran 2012 Perşembe

Bankaların arka kapısı yoktur!

Rating şirketi Fitch krizle mücadele etmeye çalışan İspanya’ya ağır bir darbe indirdi. Ülkenin notunu 3B’ye düşürerek işleri daha da zorlaştırdı. Bu not indiriminin nedenini ise ülkenin bankacılık sisteminin içinde bulunduğu büyük sermaye açığı olarak gösterdi.

Tahminlere göre ülkenin bankacılık sisteminin sermaye ihtiyacı 100 milyar euro civarında. Önceki tahminler 30 milyar civarındaydı fakat yaşanan gerilimin, halkı bankalara hücum ettirmesi sonucu eriyen mevduat hacmi rakamın yükselmesine neden olmuş gözüküyor. Bu aşamada bankaların parayı bulmaktan başka yapabileceği bir şey bulunmuyor. Sektöre güvenin artması için bu en önemli gereklilik. Keşke ikinci bir seçenek olsaydı.

Tarihin en acı uçak kazalarından biri 1963’te Ankara’da gerçekleşir. Lübnan Havayollarına ait bir yolcu uçağı yakıt ikmali için Esenboğa Havalimanına alçalmaya başlamıştır. Tam o sırada yerden havalanan askeri bir C-47 uçağını göremez ve havada çarpışırlar. Uçaklar şehrin en kalabalık yeri olan Ulus Meydanına düşerler. Kazada 120 kişi can verir.

Kaybın en yoğun olduğu yer yolcu uçağının düştüğü İstanbul Bankası Şubesinin önüdür. Uçak binanın tam giriş kapısına düştüğü için alevler tek kaçış yolunu kapatmıştır. İçerideki personel ve müşteriler, bankanın her tarafı demir parmaklıklarla çevrili olduğu ve bir arka kapının da bulunmaması nedeniyle maalesef hayatlarını kaybetmişlerdir.

Diğer şirketler gibi bankalardan da bir arka kapılarının olması istenmez. Bankalar, şubelerin arka kısımlarına kasalarını koydukları için kapı ve pencere koymamayı tercih ederler. Bu çok eskilerden gelen bir zorunluluktur. Fakat şimdilerde bu eski fenomen İspanyol bankalarının kabusu olmuş gibi görünüyor. Sisteme duyulan güvenin sarsılması banka yöneticilerini ve doğal olarak ekonomiyi yönetenleri köşeye sıkıştırmış durumda. 100 milyar euro bulmaları gerekiyor ama bu şu an için çok zor. Tıpkı uçağın şube kapısına düşerek içerdekileri esir alması gibi küresel kriz de İspanyol bankalarının kapısına düşmüş durumda. Umarız bu kez 50 yıl önce gerçekleşenler yaşanmaz.

Hiç yorum yok: